Yeni bir sosyal ağ : Google+

Uzun zamandır blogda yazmaya ara vermiştim. Gerek iş gerekse özel hayatımın yoğunluğu nedeniyle en başta blog olmak üzere bazı şeyleri arka plana atmak durumunda kalıyorum. Aslında bir süre daha yazmayabilirdim ama bugün sabah e-posta kutumda beklemediğim bir gelişme oldu ve Google+’a davet edildim. Malum Google Qualification Programında “Proctor” olarak çalışıyor olunca davetiye mi de unutmamışlar.

Neyse sabah biraz kullandıktan sonra izlenimlerimi paylaşmak istedim. Tabi etrafımda Google+ kullanan fazla olmadığı için tam bir sosyal deneyim demek yanlış olur. Bu arada Google+ davetiyeleri bir süre daha kısıtlı dağıtacakmış. Eğer davetiyeler açılırsa, yorum yazanlara elimden geldiğince dağıtmaya çalışacağım.

Artık Google araç çubuğumda en üst solda “+Alper” butonu çıkıyor. Bu butonla beraber Google Plus’a geçiş yapıyoruz. Açılışta aşağıdaki gibi bir görüntü ile karşılaşıyoruz.

Aslında tasarım olarak Facebook’a çok benzese de onun kadar karmaşık gelmedi bana. Google+’ı 4 ana başlık altında özetleyebiliriz :

  • Çevreler (Circles) : Arkadaşlarınızı topladığınız gruplar olarak düşünülebilir.
  • Konular (Sparks) : Webdeki ilginizi çeken herhangi bir konu ya da konu grubu
  • Video Sohbet (Hangouts) : Arkadaşlarınızla toplu video konferans
  • Mobil (Instant Upload ve Huddle) : Android ile entegre çalışan iletişim kısmı

Görüldüğü üzere Google daha önceki sosyal denemelerinden pay çıkarmış olmalı ki tekrardan böyle bir olaya girdi. Aslında genel olarak Facebook kullanan birisi neden bunu kullansın diyebilirsiniz. İşte o noktada benim düşüncem Konular (Sparks) ve Mobil başlıkları Google+’ı öne çıkaracaktır olacaktır. Google Konular (Sparks) ile kendi uzmanlık alanı olan web aramayı size ilgi alanlarınız dahilinde getiriyor ki bence güzel bir özellik. Ayrıca +1 butonu da Google+’a direk entegre edilmiş durumda. Bu da geleceğin Web’i olarak nitelendirilen Web 3.0 için güzel bir başlangıç gibi duruyor. Artık çöpe dönmeye başlayan webi kişiselleştirmezsek kaybetmemiz çok da uzak değil.

Mobil ise Google’ın Android ile yükselişe geçtiği ve Web 3.0’da adından çok söz ettirecek bir platform ve Google+’da direk olarak buna entegre çalışıyor. Çektiğiniz resimler direk olarak yükleniyor ya da arkadaşlarınız ile anında mobilden mesajlaşabiliyorsunuz.

Aşağıda başka bir ekran görüntüsü görüyorsunuz, yukarıdaki kişi listesinden isimleri dairelerin üstüne bırakarak arkadaş gruplarınızı (circles) oluşturabiliyorsunuz.

Şimdilik anlatacaklarım bu kadar, biraz daha kullanıp deneyimlerimi ileride daha detaylı paylaşacağımı umut etmekteyim.

İlgili video :

Google Maps Sertifikam geldi…

2009 sonunda aldığım Google Maps Kalifiye Geliştirici (Qualified Developer) sertifikam ile yanında Google’ın hediyeleri t-shirt ve rozet hediyeleri geldi. Daha öncesinde sadece webden yayınlanan sertifikam artık hard-copy olarak da elime geçmiş oldu 🙂

Teşekkürler Google 🙂

Flash ve Silverlight güle güle… Hoşgeldin HTML5

Uzun zamandır bu konuda yazmak istiyordum ama bir türlü yoğunluktan fırsat bulamıyordum ama artık zamanın geldiğini düşünüyorum. Eskiden Flash ile ArcIMS tabanlı CBS uygulamaları geliştirdim ve o zaman için de destekledim ama gün geçtikçe tarayıcılar hızlandı ve yetenekleri arttı. Sonra Microsoft Adobe’a ve Flash’a karşı bir hamle ile Silverlight’ı çıkardı. İlk başta güzel olabilir diye düşünsem de plugin istemesi nedeniyle pek yaygınlaşamayacağını düşündüğümden Silverlight’a da pek şans vermedim. Sonra ne oldu Google rakiplerine karşı bir standartı destekledi ve HTML5 ön plana çıkmaya başladı. Tarayıcı işine girerek Chrome’ı çıkarttı. Javascript motoru V8’i yazarak Javascript’e yeni bir yön verdi. Bu destek sonrasında diğer tarayıcılar da sırası ile HTML5’e arka çıkmaya başladılar. Öyle ki Microsoft bile bu rüzgara karşı duramadı ve geçtiğimiz ay çıkarttığı tarayıcısı Internet Explorer’ın 9. versiyonun kısmen de olsa HTML5’e destek verdi. (kısmen olayını başka bir yazıda yazarım 🙂 )

Bu arada iPhone ve iPad ile diğer şirketleri sollayan Apple’da Flash’a ve Silverlight’a karşı HTML5’i destekleyeceğini ve iOS cihazlarda kesinlikle bu pluginleri çalıştırmayacağını söyledi ki sonrasında yeni nesil MacBook’larında Flash öntanımlı olarak bile kurulu gelmemeye başladı. Hatta internette yapılan testlerle Flash çalışmayan MacBook’lar çalışanlara göre 2 saat daha uzun pil ömrü vaadediyordu.

Yıl 2011 olduğunda rekabet daha da hızlandı ve neredeyse tüm tarayıcıların son sürümleri HTML5 desteğine kavuştu. Artık Flash ve Silverlight’ın varlığı sorgulanmaya başlandı ki bu noktada ben de özellikle CBS konusundaki çalışmaları görünce birşeyler yazmak istedim. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim üzere burada yazdıklarım benim şahsi görüşlerimi belirtmektedir.

Bilindiği üzere Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) Google Maps’in verdiği ivme ile daha hızlanmış ve teknolojiler Google Maps’i destekler bir hale gelmiştir. Google Maps ile hayatımıza giren kayan haritalar ile masaüstü deneyimine yakın bir ölçüde web harita uygulamaları geliştirilmeye başlandı ve kullanıcılar da gerek lisans gerekse program kurma zahmetinden kurtuldukları için bu yeni nesil web tabanlı CBS uygulamalarını tercih ettiler. Ama bu uygulamalar yukarıda bahsettiğimiz 3 farklı teknoloji ile geliştirilmeye başlandı ve Flash/Silverlight ile geliştirilen uygulamalar son kullanıcılara plugin kurma gerekliliği getirdiler. Bu durum hem uygulamalara zenginlik getirmiş olsa da Türkiye’de özellikle ESRI’nin geliştirdiği standart Flex/Silverlight şablonları ile yapılan birbirine benzer onlarca uygulama ortaya çıktı. Ayrıca Flash birçok bilgisayarda kurulu olsa da Silverlight’in kurulu olmaması insanları kurulum yapmaya zorluyor. Ayrıca halka hitap etmesi gereken belediye kent rehberi gibi uygulamaların da Silverlight benzeri teknolojiler ile geliştirilmesi bana garip geliyor. Hazırlanan uygulamalardaki özelliklerin neredeyse tamamı HTML ve Javascript ile de yapılabiliyorken neden ekstra eklentilere ihtiyaç duyalım.

Gelecek Google ve Apple’in önderliğinde HTML5’e doğru giderken, Microsoft ve Adobe’da bunu görmüşken hala neden eklentili gerektiren uygulamalar geliştiriyoruz? İşte kendimize sormamız gereken soru bu.

İlerleyen günlerde HTML5 ile ilgili yazılara devam etmek dileklerimle.

Google’dan bir telefon daha, Nexus S. Bitmedi Android de yenilendi : 2.3 oldu

Bu senenin başında Google Qualified Developer olmamdan dolayı Google bana bir Nexus One hediye etmişti ve kendisi ile Nokia 5800’dan sonra 7 güzel ayımız geçmişti 🙂 Tabi sonra gelen iPhone 3GS ile pabucu dama atılsa da gönlümüzde yeri ayrıdır 😉 Google Nexus One’dan sonra telefon işine girmeyecek demişlerdi ama dayanamayıp tekrar girmişler gibi duruyor.

Bu arada sadece telefonu değil Android işletim sistemini de yenilediler ve 2.3 (Gingerbread) sürümüne geçtiler. Umarım 2.3’ü Nexus One da kurabiliriz.

Uzun zamandır dedikoduları vardı zaten, hatta 1-2 hafta önce resimleri de çıkmıştı ama bugün resmi olarak Samsung tarafından üretilen Nexus S görücüye çıktı. Google Nexus One’daki hatalarını bu telefonda tekrarlamayıp pazarlamasını kendi yapmıyor. Ayrıca yeni teknolojileri de telefona ekleterek gelecek için hazırlık yapıyor.

Gelelim telefonun bazı göze çarpan teknik özelliklerine : (Tüm özelliklerine sayfasından erişebilirsiniz)

  • Near Field Communication (NFC) – Yakın Alan İletişimi
  • 4.0″ WVGA (480×800) (iPhone 4 ile aynı)
  • Super AMOLED ekran
  • 1GHz Cortex A8 (Hummingbird) işlemci (Multitasking canavarı diyorlar kendisine)
  • 16GB iNAND flash hafıza (hafıza arttırılmıyor, eksi versek mi?)
  • Arka yüz kamerası : 5 megapixels (2560×1920)
  • Ön yüz kamerası : VGA (640×480)

Görüldüğü üzere telefon iPhone ile yarışır vaziyette ama ondan bir farkı “Near Field Communication (NFC)” olarak adlandırılan çip teknolojisi. Bu donanım ile cep telefonlarımız yakında kredi kartı gibi kullanılabilecek, ya da dijital bilet olarak hizmet verebilecek. Google şimdiden bunda gelecek gördü ve donanımsal olarak yeni telefonu Nexus S’e dahil ettirdi. Ayrıca NFC desteği Android 2.3’te de mevcut.

Telefon 16 Aralıkta Best Buy’da satışa sunulacak, tabi şu an için Amerika ve İngilitere’de sunulacak. Sanırım biz gene karaborsadan ancak alabiliriz 🙂

Telefonun tanıtım reklamı :

ve karşınızda : Google Earth 6

CBS ile ilgisi olsun olmasın herkesin favori programları arasında yer alan Google Earth’ün 6. versionu çıktı. Yeni versiyonda 3 yeni özellik göze çarpıyor :

  • Google Streetview ile entegrasyon sağlanmış, artık Google Earth içerisinden Streetview’e erişim var.
  • 3 Boyutlu Ağaçlar ile gerçek görünüm arttırılmış. 50 değişik ağaç türünün sisteme eklendiği söylenmekte.
  • Tarihsel Görüntüleme de geliştirilmiş, böylelikle eski görüntülere daha rahat erişim sağlayabiliyorsunuz.

Tabi bu özelliklerin çoğu veri ile ilgili olduğu için ülkemizde bunları görmemiz şu an için pek mümkün görünmüyor ama gene de hoşgeldin Google Earth 6 diyorum 😀