Windows 8 ve ilk Uygulamam : iEczane

Merhabalar,

Gene uzun bir ara sonrası ilk yazım ile devam ediyorum. Gene aklımda periodik olarak bloga yazmak var, ama ne kadar başarılı olurum bilmiyorum 🙂 Neyse gene birçok proje ve yeni sistem üzerinde çalışıyorum ARGE olarak ama sonuçta ortaya ne çıkar ilerleyen dönemde göreceğiz.

Uzun zamandır üstüne çalıştığım projelerden birinden bahsetmek istiyorum bu yazımda. Aslında öncelikle Microsoft’un yeni çıkardığı Windows 8’e biraz göz atalım isterim. Öncelikle Windows 8 Microsoft’un yeniden dirilişi olmak zorunda çünkü uzun zamandır izlediği bir piyasa olan tablet piyasasına ve çok geriden girdiği telefon piyasasına yeni bir soluk getirmeyi umuyor. Fakat diğer şirketlerden ayrı olarak eskiden yaptığı iş olan masaüstü uygulamaları da aynı ortamda sunması gerekiyor. Durum böyle olunca (Windows Phone 8’i ayrı tutuyorum) hem tablet hem de masaüstünü bir araya getiren Windows 8 ürününü geçtiğimiz günlerde tüm dünyada tanıttı. Aslında Windows 8 geçen seneden beri farklı sürümler ile beta modunda yayındaydı ve biz geliştiriciler gerek alışmak gerekse yazılım geliştirmek için kullanmaktaydık.

Benim Windows 8 maceram da Şubat ayı gibi başladı. Aslında bir iOS fanı olsamda yeni teknoloji beni her zaman kendine çekmiştir. Hatta bu nedenle yurtdışından bir Lumia 800 getirtmiş ve Windows Phone deneyimimi daha önceki bir yazımda paylaşmıştım. Kısaca tecrübemi paylaşacak olursam iOS’tan ayrıldığım noktada Android yerine Windows Phone’u tercih edebilirim diye yazmıştım 🙂 Lumia 800’ü kullandıktan sonra “Tile” mantığını çok sevdim ve hemen bir Windows 8 kurdum. Sonrasında aklıma daha önce iOS için yazdığım iEczane’yi neden Windows 8 için yazmayayım dedim.

Bu süreç sonrasında önümde 2 seçenek vardı. (ya da 3 🙂 ) Ya XAML+C# ya da HTML+CSS+JavaScript olacaktı. JavaScript tecrübemi göze alınca direk 2. seçeneği yani HTML+CSS+JavaScript’i tercih edip WinRT ve WinJS ile yola çıktım. Birçok Build 2011 ve Microsoft videosu izledikten sonra artık kod yazmaya gelmişti sıra. Bu noktada Microsoft’un bloglarını ve dökümantasyonunu takdir ederek takip ederek uygulamamı geçtiğimiz aylarda yayınladım.

Aslında uygulama henüz istediğim kıvamda değil, hatta yorumlarda bir hayli eksikliklerden de bahsediliyor ama bu bir öğrenme süreci olduğu için kullanıcıların affına sığınıyorum, zira iEczane’yi iOS’ta olduğu gibi burada da ücretsiz devam ettirmeyi düşünmekteyim. Bu nedenle şu an için eksiklikleri anlayışla karşılayabileceğinizi düşünmekteyim.

Uygulamaya http://apps.microsoft.com/webpdp/tr-tr/app/ieczane/8de10812-b1c9-4fe3-98ae-7b9f6fcf03b3 adresten ulaşıp indirebilirsiniz.

Geliştirme ortamından biraz bahsetmek gerekirse uzun zamandır mesafeli olduğum Visual Studio 2012 üzerinde WinJS ile JavaScript diyebilirim. Aslında Visual Studio 2012 ile Microsoft JavaScript severlerin resmen kalbini çalmış da diyebiliriz 🙂 Ayrıca geliştirme sırasında daha önceden kullandığınız HTML5, CSS ve JavaScript bilgileri ile JQuery gibi kütüphaneleri de kullanabilmek gerçekten süper bir deneyim. Gerçi WinRT kısmında dahili bir veritabanı olmaması hayal kırıklığı yatarmadı da değil. Sonradan SQLite Windows 8 desteğini açıklasa da şu saat itibari ile henüz JavaScript’ten SQLite’a bağlantı kurabilmiş değilim. 🙂

Neyse işin özü ben Windows 8 platformuna ve getirdiklerine bir hayli güvenmekteyim. Umarım ilerleyen dönemde yeni uygulamalar ile Türkiye Uygulama Marketine daha fazla katkı sağlarım 🙂

Lumia 800, Window Phone 7.5 ve Akıllı Telefon Maceram

Uzun zamandır anlamsız bir yoğunluktayım. Üzerimde olan birçok işin hata düzeltme kısmında olduğumdan dolayı belki de ortaya bir ürün yok gibi görünmekte. Neyse geçtiğimiz ay Amerika’dan gelen bir arkadaşım sayesinde Nokia Lumia 800’ü edinme fırsatım oldu ve bununla ilgili kısa da olsa yazmak istedim.

Bilen bilir “Apple Fan Boy” olarak bilinen, hatta bazen iAlper olarak da çağrılan benim kullandığım tek telefon iPhone olmadı. iPhone’a bu kadar kendimi kaptırmadan önce birçok telefonu kullandım. Hatta kısa bir geçmişe de gitsek iyi olabilir.

98 yılında ilk telefonum Motorola Startec idi, formuna bayılmıştı ve bu nedenle Telsim hat bile almak zorunda kalmıştım. Sonrasında Nokia kullansam da en son Sony Ericsson ile devam kararı aldım ve uzun yıllar böyle gitti. Arada tezimden dolayı Windows Mobile kullansam da telefon olarak kullanmayı hiç istemedim. Telefonda bir Windows bana hiç mantıklı gelmemişti. Düşünsenize konuşmanızın ortasında mavi ekran 😛 Neyse işin geyik kısmını geçersek bir süre “Basmatik” PDA ve telefonlar vardı ve ben bunlara hep hayır dedim. Sonrasında olan oldu ve Steve Amca iPhone’u tanıttı. iPhone çıkışından 9-10 ay sonra Amerika’dan getirtme imkanım oldu ve o andan sonra artık iPhone’a bayılmıştım. 2009 yılında askere gidene kadar en uzun kullandığım telefon (1.5 sene) iPhone oldu. iPhone öncesi telefon değiştirme periodum 6 aydı. Askerlik sonrası iPhone’umu kardeşime kaptırdığımdan kendime yeni bir iPhone alayım derken biraz bekleyeyim de yenisini alırım diyerek erteledim ve bu arada Nokia 5800’ı bir süre kullandım ve gerçekten Symbian’dan nefret etme derecesine geldim. Bir telefon geek bir insan için bile bu kadar zor olamazdı. GMail üstünden kontak listemi senkronize etmek bu kadar zor olamazdı diye düşünmedim değil. Sonrasında Google’ın hediye Nexus One ile Android günlerim başladı. 8 ay kadar Android kullandım ve bu period’da gene aklımda hep iPhone vardı. Bu arada iPhone 4 çıkmıştı ama ekonomik nedenlerden dolayı edinemiyordum 🙂

Sonrasında iPhone 3GS edinme imkanım oldu ve tekrar iOS’a geri döndüm. İlk dediğim şey “Ohhh be” olmuştur sanırım 🙂 Gerçekten o kadar Akıllı telefondan sonra hem uygulamaların hem de telefonun arayüzünün rahatlığı beni tekrar mest etmişti. Aradan aylar geçti ve merakla beklediğim başka bir Mobil İşletim Sistemi olan WebOS’a sahip Palm Pre 2 telefonum HP’den hediye olarak geldi. Web OS developer olarak işletim sistemi güzel olsa da gerek telefonun tasarımı gerekse uygulamaların eksikliği ve arayüz sorunları nedeniyle Palm Pre 2’yi sadece 2 gün kullanabildim. Bu senenin başında artık iPhone 4S çıkmış ve ben de bir adet edinmiştim. 4S sonrası iOS’un gerçekten iyi yol aldığını gördüm. Gereksiz detaylardansa kullanıcı arayüzüne ve kullanılabilirliğe sonuna kadar destek vermek Apple için neredeyse olmazsa olmazdı. Hız ve ekran kalitesini yanında diğer telefonlarda olmayan uygulama çeşitliliği iPhone 4S’in niye bu kadar başarılı olduğunun bir ispatıydı. Aşağıda mobil geliştirme ortamı için elimde bulunan mobil cihazların bir resmine de ulaşabilirsiniz.

Mobil Geliştirme Ortamım

Neyse iPhone 4S’in gelişinden 1 ay sonra da Nokia Lumia 800’e kavuştum ve hemen kullanmaya başladım. İlk izlenimlerin neredeyse iPhone kadar kolay bir işletim sistemi olmasıydı Windows Phone 7.5’in. Neredeyse diyorum çünkü basitleştirme işlemini Microsoft biraz fazla abartmış ve detaylar yok denecek kadar eksik. Arayüz konusunda ise muhteşem iş çıkardıklarını düşünüyorum. Özellikle Windows 8’de de çok fazla kendinden söz ettiren Metro UI gerçekten farklı bir deneyim sunuyor insana. Gelecekte daha da farklı kullanımlarının olacağını düşündüğüm arayüz gerçekten beni şaşırttı. Zira iOS sonrası bu kadar rahat kullandığım tek arayüzdü diyebilirim. Bence Android’in bundan biraz ders çıkartması gerek diye düşünmekteyim.

Aslında uygulamalar konusunda konuşmak için çok erken zira henüz 50 Bin civarında olduğu söylenen uygulamalar ne iOS ne de Android gibi çeşitli. Ama çıkan uygulamaların bir çoğu gerçekten iyi bir deneyim sunmakta. Örneğin neredeyse her ortamda (Blackberry hariç) kullandığım Foursquare uygulaması hiç bu kadar keyif vermemişti. Metro arayüzü gerçekten uygulamaya iyi entegre edilmiş ve kullanılmıştı. Ama yukarıda da bahsettiğim gibi bazı detaylara yer verilmemişti. Ayrıca Nokia Drive uygulaması ile ücretsiz olarak navigasyon yazılımına ulaşabiliyorsunuz ki bu güzel bir özellik. Neredeyse tüm dünyanın haritalarını ücretsiz indirebiliyorsunuz.

Donanım konusunda ise Nokia kalitesini tartışmanın lüzumu bile olmadığını düşünüyorum. Ayrıca Nokia kullanıcıları düşünerek kutunun içine telefonu korumak amacıyla plastik bir de kılıf koymuş. Hız olarak ise gayet hızlı bir cihaz olduğunu düşünüyorum, gerçi başka bir Windows Phone telefon kullanmadığım için bu kıyas ne kadar mantıklı gelir bilemiyorum tabi 🙂

Sonuç ne diye soruyorsanız, 2 gün Nokia Lumia 800’i kullandıktan sonra uygulamalarda istediğim çeşitliliği, kullanılabilirliği yakalayamadığım ve iOS üzerinde geliştirme yaptığım için iPhone 4S’e tekrar geri döndüm. Ama şu ana kadar iOS’a en yakın bulduğum ve kullanabilirim dediğim cihaz Lumia 800 oldu. Ayrıca vakit bulduğum bir anda geliştirme ortamı olarak de Windows Phone’u test etmek istiyorum.

Eğer Nokia ve Microsoft, Türkiye pazarını hor görmeyi bırakıp telefonlarının satışını ülkemizde de yaparlarsa masalarda iPhone ile beraber Lumia’ları da aksesuar olarak göreceğimizi düşünmekteyim 🙂

Mekanrazzi – Mekan Rehberiniz

Uzun zamandır gene sessiz kalan günlüğümü uzun zamandır üzerinde çalıştığım mobil (iPhone/iPad) uygulaması ile canlandırmak istedim. Bir süredir FourSquare‘i telefonumda kullanıyordum ve “crowd-sourcing” olarak adlandırılan insanların kendi çevrelerindeki verileri sisteme girmesine dayanan düzen ile FourSquare’in sağlam bir veritabanı oluşturduğunu gördüm. Zaten daha önceden elimde bulunan 35.000 civarındaki mekan verilerini www.mekanrazzi.com adresinden yayınlamaktaydım ama veriler hem az hem de güncel olmadığı için anlamını kaybetmişti. Bu nedenle aklıma FourSquare API’sini Mekanrazzi üzerinden yayınlamak aklıma geldi. Tabi bunu webden yapmak yerine mobilden yapmanın daha mantıklı olacağını düşünerek öncelikli olarak iOS platformunu tercih ettim.

Yaklaşık 2 aylık bir projenin ürünü olan Mekanrazzi mobil uygulaması ile FourSquare üzerinden kullanıcıların çevresindeki mekanlara ulaşabilir, yol tarifi alabilir, bu mekanlar hakkındaki yorumlar ve fotoğraflara ulaşabilirsiniz. Ayrıca FourSquare üzerinden yapılan “Check-in”lere ulaşarak “Trend” olan mekanları da uygulama aracılığı ile görüp nereye gideceğinize fazla düşünmeden karar verebilirsiniz. Ayrıca uygulamayı kullanmak için FourSquare kullanıcı adına da gerek bulunmamaktadır. Böylelikle bilmediğiniz bir şehre ya da çevreye gittiğinizde etrafınızdaki popüler mekanları görebilir, kullanıcıların yorumlarını okuyup ona göre ne yiyeceğinize ya da nereyi ziyaret edeceğinize rahatça karar verebilirsiniz.

Mobil uygulama iOS platformunda “Universal” olarak tabir edilen hem iPhone hem de iPad ortamında tek isimle App Store’da görücüye çıktı.
Uygulama şu an için aklımda olan bazı özellikleri henüz eklemediğim için FourSquare’in Türkçe versiyonu gibi görünse de ilerleyen zamanlarda yeni özelliklerle kullanıcılara daha fazla imkanlar sunacaktır.

Mekanrazzi web sitesi de yakında mobil uygulamadan gelen veriler ile Türkiye’deki mekanların istatistiğini tutan bir site olarak hizmet verecektir. Şu an için sizlerle sadece ekran görüntülerini paylaşacak olsam da ilerleyen zamanlarda uygulama hakkında farklı haberler duyacaksınız 🙂

Uygulamayı indirmek için : http://itunes.apple.com/tr/app/mekanrazzi/id465263327?mt=8
Ekran görüntüleri :
i-1
i-2
i-3
i-4
i-5

Yeni Tabletler ve Nokia-Microsoft Ortaklığı

Uzun zamandır projeler nedeniyle yazmaya vakit bulamıyordum ama İspanya’da düzenlenen Dünya Mobil Kongresi’nde -DMK (Mobile World Congress) açıklanan mobil cihazlardan ve Nokia-Microsoft ortaklığından sonra kısa da olsa yazmaya karar verdim.

Öncelikle Nokia-Microsoft ortaklığından pek birşey çıkmayacağını düşünüyorum. Henüz Window Phone 7 kullanan bir cihaz görmedim ama Microsoft’un daha yol katetmesi gerektiği konusunda çok yazı okudum. Ayrıca Nokia Symbian için bu kadar emek harcadıktan sonra bunu bir kalemde silmesi de hoş değil. Ayrıca geliştiriciler açısından da bakınca emek verdiğin platformun bir anda silinmesi hiç hoş değil. Rekabet her zaman iyidir ve bu birleşme ile Apple (iOS) ve Google (Android) da rahat olamayacaklardır. Tabi bütün bunlar son kullanıcıya yol-su-elektrik olarak geri dönecektir 🙂

Diğer konuya gelirsek, şu an Barcelona’da devam eden Dünya Mobil Kongresi’nde (DMK) birçok üretici yeni mobil cihazlarını çıkardı ve tanıtımını yapıyor. Kongre’ye damgasını ise bence Android vurdu. Çıkan cihazların belki de %90’ını Android temelli akıllı telefon ya da tabletler oluşturuyor. Tabi CES 2011 fuarında Google’ın yayınladığı Android 3.0 (Honeycomb) temelli tabletlerden beklenti büyüktü. CES 2011’de Motorola Xoom adından bir Android tablet duyurmuştu ve ilgileri çekmişti. DMK’da ise diğer üreticiler (Samsung, HTC, ViewSonic, LG, Huawei) 7 inc ve 10.1 inc olmak üzere birçok tableti tanıttılar. Birçoğu gerçekten güzel görünmekteydi ki fiyatlarını duyuncaya kadar. Motorola Xoom için 1199$, LG ise tableti için 999 Avro istemekte. Tabi bu fiyatlar resmi değil ama rakip olarak iPad’ı düşünüyorlar ise kesinlikle yakınına bile gelemeyeceklerdir. Yani yüksek fiyat çekip kalite satıyoruz diyecekleri bir konumda olduklarını düşünmüyorum. Bakalım önümüzdeki günler neler getirecek?

CES 2011 Fuarı başlamadan

Bugün Türkiye’ye göre akşam saatlerinde başlaması beklenen CES 2011 Elektronik Fuarı bu sene hareketli geçeceğe benziyor. Bu sene özellikle tabletler konusunda patlama olacağı söyleniyordu ve 1-2 gündür firmalar yavaş yavaş ürünlerini göstermeye başladı.

İlgi alanım olduğu üzere ben size mobil taraftan ilgimi çeken haberleri ileteceğim. Bugün itibari ile ;

Google Android’in v3’ünü tanıttı. Bu versiyonun daha çok tabletler için olduğunun da altını çizdi.

– Sony Ericsson Xperia Arc telefonunu tanıttı. Bu telefonda videoları izlerseniz gerçekten olmuş dedirtiyor. Sony’deki Bravia Engine teknolojisini de telefonda kullanan firma güzel bir ürün çıkarmış. Ürün Android 2.3 versiyonu ile çalışıyor. Videoları izlemenizi tavsiye ederim.







– Motorola da yeni mobil ürünlerini tanıttı ama bunlardan en fazla beklenen tablet “XOOM” henüz detaylı olarak tanıtılmadı.

Samsung Galaxy Tab ile geçen 2 saat

Uzun zamandır test etmek için merakla beklediğim Samsung Galaxy Tab sonunda 1 günlüğüne Turkcell tarafından sağlandı. Ben de 2 saat kadar kalan cihaz ile ilgili de birşeyler yazmak istedim.

3 aydır iPad 3G’im ile güzel günler geçirmekteydim. Gerçekten çok sevdiğim bir cihaz olmasına rağmen büyüklüğünden dolayı heryere götüremiyordum. İşte bu noktada Samsung Galaxy gönlümü çaldı 🙂

Steve Jobs’ın “7 inc tablet için uygun değildir!” görüşünün aksine bence ara bir form olarak 7 inc güzel olmuş diyebilirim. Bir defa ceket cebine sığıyor ve 400 gram kadar ağırlığı ile iPad’den baya bir hafif kalıyor. Ayrıca üzerinden telefon görüşmelerini yapabilmek yanınızda bir de telefon taşıma zorunluluğunu kaldırıyor.

Cihazın açılışında birçok programın (bir kısmı Turkcell destekli) yüklü gelmesi büyük bir avantaj, özellikle içerisinde kullanıma hazır Office uygulaması bulunması bir artı. Ayrıca Flash desteği de bir çok kişiye avantajlı gelebilir. Diğer bir artısı ise mikro SIM yerine normal SIM kullanması ki iPad’deki gibi uğraşmadan SIM’inizi takıp kullanabilirsiniz.

Diğer iPad’e göre avantajı ise bir klasör yapısının olması ve MicroSD desteğinin olması. Üzerinde 16 GB hafıza olan Galaxy Tab 16 GB’lık MicroSD ile 32 GB’a kadar çıkabiliyor. Ayrıca Galaxy üzerindeki 2 adet kamera da iPad’den üstünlük olarak görülebilir.

Fakat bütün bu artılara rağmen ben hala Apple platformunu ve iOS Uygulamalarını daha başarılı buluyorum. Bu nedenle de hala tercihim iPad olacaktır diyorum 😀

Bu arada iş yerindeki arkadaşlarım ise iPad ile karşılaştırıp Galaxy’i daha sempatik ve kullanılabilir buldular. Sanırım bu tercih meselesi 😉

Google’dan bir telefon daha, Nexus S. Bitmedi Android de yenilendi : 2.3 oldu

Bu senenin başında Google Qualified Developer olmamdan dolayı Google bana bir Nexus One hediye etmişti ve kendisi ile Nokia 5800’dan sonra 7 güzel ayımız geçmişti 🙂 Tabi sonra gelen iPhone 3GS ile pabucu dama atılsa da gönlümüzde yeri ayrıdır 😉 Google Nexus One’dan sonra telefon işine girmeyecek demişlerdi ama dayanamayıp tekrar girmişler gibi duruyor.

Bu arada sadece telefonu değil Android işletim sistemini de yenilediler ve 2.3 (Gingerbread) sürümüne geçtiler. Umarım 2.3’ü Nexus One da kurabiliriz.

Uzun zamandır dedikoduları vardı zaten, hatta 1-2 hafta önce resimleri de çıkmıştı ama bugün resmi olarak Samsung tarafından üretilen Nexus S görücüye çıktı. Google Nexus One’daki hatalarını bu telefonda tekrarlamayıp pazarlamasını kendi yapmıyor. Ayrıca yeni teknolojileri de telefona ekleterek gelecek için hazırlık yapıyor.

Gelelim telefonun bazı göze çarpan teknik özelliklerine : (Tüm özelliklerine sayfasından erişebilirsiniz)

  • Near Field Communication (NFC) – Yakın Alan İletişimi
  • 4.0″ WVGA (480×800) (iPhone 4 ile aynı)
  • Super AMOLED ekran
  • 1GHz Cortex A8 (Hummingbird) işlemci (Multitasking canavarı diyorlar kendisine)
  • 16GB iNAND flash hafıza (hafıza arttırılmıyor, eksi versek mi?)
  • Arka yüz kamerası : 5 megapixels (2560×1920)
  • Ön yüz kamerası : VGA (640×480)

Görüldüğü üzere telefon iPhone ile yarışır vaziyette ama ondan bir farkı “Near Field Communication (NFC)” olarak adlandırılan çip teknolojisi. Bu donanım ile cep telefonlarımız yakında kredi kartı gibi kullanılabilecek, ya da dijital bilet olarak hizmet verebilecek. Google şimdiden bunda gelecek gördü ve donanımsal olarak yeni telefonu Nexus S’e dahil ettirdi. Ayrıca NFC desteği Android 2.3’te de mevcut.

Telefon 16 Aralıkta Best Buy’da satışa sunulacak, tabi şu an için Amerika ve İngilitere’de sunulacak. Sanırım biz gene karaborsadan ancak alabiliriz 🙂

Telefonun tanıtım reklamı :

iOS 4.2 çıktı

Uzun süredir ha çıktı ha çıkacak denilen iOS 4.2 güncellemesi çıktı. iTunes’unuzdan güncelle diyerek iPhone, iPad ya da iPod Touch’ınızı yeni işletim sistemine kavuşturabilirsiniz.
Yeni güncelleme ile artık tüm cihazlarda aynı özelliklere erişebilir olduk.

1 aydır geliştiricilere sunulan iOS 4.2 GM versiyonunu hem iPhone’umda hem de iPad’imde test ediyordum. iPhone için 4.1’den sonra pek bir fark göremesem de iPad için gerçekten çok fazla şey değişti. Gerçi sağ tarafındaki ekran oryantasyonu kitleme tuşu artık yerini ses kapatma olarak değişti ve buna gıcık olsam da Steve Amca’ya laf edilemiyor, yaptıysa vardır bir bildiği diyorum 😀

Yeni iOS versiyonunuz hayırlı olsun…

ExtMap Touch – Mobil CBS Uygulama Çatısı

Uzun zamandır sessizliğe bürünmüştüm, sebebi ise üzerinde uğraştığım projeydi. Daha önce ExtMap JS ve iExtMap adında web ve iPhone ortamları için uygulamalar geliştirmiştim ama hayalimde mobil web ortamında çalışacak, yanı neredeyse tüm mobil tarayıcılarda çalışacak bir uygulama yazmak vardı. Sencha Touch JS Uygulama Çatısının (Framework) yayınlanması ile birlikte Sencha firması bir mobil geliştirme yarışması düzenledi ve ben de bu yarışmaya katılmaya karar verdim. Bu yarışma uygulamaya başlamam için iyi bir motivasyon kaynağı oldu.

Geçen hafta yarışma sonuçları açıklandı ve sonuç biraz hüsran oldu 😀 Ama bu yarışma nedeniyle başladığım uygulamamı bitirmek belki de daha güzel bir ödül oldu benim için.

Daha önce ExtMap JS ile başladığım yola sonrasında iOS (iPhone) uygulaması olan iExtMap ile devam ettim. Aslında mobil bir uygulama yazmıştım ama yazdığım uygulama “native” bir uygulama olduğu için sadece iOS cihazlarda çalışmaktaydı. Ben de Sencha Touch ile HTML5/JavaScript ve CSS3’ün getirdiği avantajları kullanarak ExtMap Touch’u yazdım.

ExtMap Touch’ı yazma sebeplerimin başında yukarıda da bahsettiğim gibi her platformda çalışacak bir mobil CBS uygulaması yazmaktı ki bu noktada Mobil Web en uygun platform olacaktı. Çünkü günümüzdeki popüler mobil platformlar; iOS, Android, WebOS, Bada, BlackBerry ve Symbian vb, web tarayıcı için Apple’in açık kaynak olarak geliştirdiği WebKit motorunu kullanmaktalar. Durum böyle olunca web geliştiricinin hayali olan tek bir tarayıcı için geliştirme yapmak gerçekleşmiş oluyor. Tabi bu noktada bütün platformlarda aynı tip WebKit fonksiyonları da bulunmayabiliyor, yani uygulamanızın kesin çalışacağı garantisi maalesef olmamakta ama gelecekte aynı motoru kullandıkları için ortak bir payda da birleşeceklerini umut etmekteyim.

WebKit’in mobil ortamlarda defakto standart olmasının yanı sıra HTML5’e tam destek vermesi de yeni nesil uygulamalar için süper yetenekler anlamına geliyor. Örneğin ExtMap Touch’da kullanıcının eklediği katmanlar, favori noktalar ve son kaldığı nokta ile harita tipi tarayıcıda WebSQL ve LocalStorage aracılığı ile saklanıyor, böylelikle kullanıcı sonraki ziyaretinde aynı yerden devam ediyor. Üstelik sunucu tarafında hiçbirşey tutulmadan.

Uygulamada altlık harita olarak

  • Google Maps
  • Bing Maps
  • Open Street Maps
  • Boş (kendi altlık haritanız için)

olmak üzere 4 farklı kaynaktan beslenmekte.

Uygulamanın fonksiyonlarına gelirsek :

  • Dinamik olarak katman ekleme (ArcGIS Server katmanları, WMS, KML/GeoRSS ve Tile Servisleri)
  • GeoLocation (kullanıcının mevcut pozisyonunu alır)
  • Yaklaş / Uzaklaş
  • ArcGIS Server Katmanlarında sorgu yapma
  • Favori nokta ekle/gör
  • Enlem-Boylam ve yükseklik gör
  • Girilen Enlem-Boylam’a git
  • Adres bulma (Geocoding-Reverse Geocoding)

Uygulama kapsamında hem HTML5 hem de CSS3 teknolojileri JavaScript ile iç içe kullanıldı. Öyle ki harita değişimleri arasında CSS3’ün 3-Boyut geçiş efektleri kullanıldı.

Uygulama ilgili detaylara aşağıdan ulaşabilirsiniz. Bu arada bu sefer ExtMap JS’deki Açık Kaynak felsefesi bu uygulama için geçerli olmayacak. İnsanların açık kaynak kodları alıp, sonra da ben yaptım demesi ki Türkiye’de çok yapılan bir hareket. Bu sebepler nedeniyle uygulama kapalı olarak gelişecek 🙂

Uygulamanın Demo Adresi : www.extmap.com/touch

ExtMap’in Genel Adresi : www.extmap.com

Uygulamanın Videosu :


4. IPhone Uygulamam : Mesire Yerleri

Yaklaşık 6 aydan beri IPhone üzerine uygulama yazıyorum ve 4. uygulamam olan “Mesire Yerleri” uygulaması App Store’da yerini aldı. Çevre ve Orman Bakanlığı adına hazırladığım uygulama bakanlık bünyesindeki Piknik ve Mesire Yerlerine IPhone üzerinden ulaşmanızı sağlamaktadır. Uygulama genel olarak iEczane yapısını kullanarak Google Maps JS API üzerinden piknik ve mesire yerlerine konumsal olarak ulaşabilmektesiniz.

Şu an için uygulama sadece mobil platformlardan IPhone üzerinden erişilebilirken ilerleyen zamanlarda Android ve Symbian (Nokia) üzerinden de ulaşılmasını sağlamayı planlıyoruz. Umarız diğer işlerimizin arasında bu planlarımızı da uygulayacak vakit bulabiliriz.

Uygulamayı indirmek için adres : http://itunes.apple.com/us/app/mesire-yerleri/id388928092?mt=8

Uygulamanın ekran görüntüleri :