“Mac’e geri dönüş” – Apple’dan yeni duyuru

Uzun zamandır Apple cephesinde iPhone, iPad haberleri gelmekteydi ve Apple gücünün büyük bir kısmını mobil platforma yönlendirmişti. Fakat bugün bloglara düşen bir habere göre “Back to Mac” isimli 20 Ekim 2010 tarihinde yapacağı toplantıda artık Mac’e de odaklanması gerektiğini duyuracak diye tahminler yürütülüyor. Dedikodulara göre;

– Mac OS X’in yeni versiyonu 10.7’nin duyurulacağı düşünülmekte ve adının da aşağıdaki resimden de tahmin edileceği üzere “Lion” -Aslan- olacağını konuşulmakta.

– Donanım tarafında Intel’in yeni işlemcilerini daha fazla göreceğiz sanırım. Ayrıca grafik tarafı da güçlenecektir.

– Mac Book Air’ın yeni bir versiyonunun çıkacağı söylenmekte ki 11.6 inc boyutunda ve daha fazla pil ömrü olan ki şu an kullandığım 13 inclik Mac Book Air 3.5 saat kadar gidiyor. Yeni Mac Book Air’da bunu arttıracakları düşünülürse “Süper” olur diye düşünmekteyim.

– Apple’in daha önce patent başvurularında görülen dokunmatik ekranları bir süre daha göremeyeceğiz gibi bir his olsa da iOS işletim sistemini Mac OS X’in gadget ekranı için düşündükleri dedikodusu baya bir popüler. Bu olması durumunda iPhone ve iPad uygulamalarını masaüstü ve laptop bilgisayarlarımızda da görebileceğiz, tabi bu  App Store için daha fazla bir pazar payı demek oluyor. Ayrıca mobil uygulamaların daha fazla platformda çalışması da anlamına geliyor. Aslında oyunlar için de güzel bir pazar olur diye düşünmekteyim.

Bakalım 20 Ekim’de neler göreceğiz…

iPad ile geçen 10 gün

Uzun zamandır ortalığı kasıp kavuran iPad efsanesine yaklaşık o gün önce kavuştum. 32 GB’lık 3G modeline ile geçirdiğim 10 günü sizlerle paylaşmak istedim.

Öncelikli olarak 3G’yi kullanalım istedik ama malum iPad’de “MicroSIM” kullanıldığı için mevcut data hattımızı takıp kullanamadık. Sonrasında Turkcell bize microSIM sağlayacağını söyledi ama yanlarına gidince sadece yeni data hattı ile microSIM verdiklerini söylediler, bu da yeniden vergi vermek anlamına geliyordu. Sonrasında kendilerinin de illegal olarak nitelediği ama aynı zamanda önerdikleri SIM kesme olayını yaptım. Bunun için çift SIM kart alıp, birisini mevcut VINN ile kullanıp, diğerini de kestirip iPad’e takarak sorunu çözmüş olduk.

Sonrasında TUCBS için yapılan çalıştay için Antalya’ya gitmem gerekiyordu ve iPad’i test etmek için güzel olacağını düşündüm. Hemen PDF’lerimi, e-book’larımı, mp3’lerimi ve videoları hazırlayıp iPad’e attım. Artık yolculuk için hazırdım 🙂

Yol boyunca (9 saat) iPad üstünde 2.5 saat dizi izleyip, 1 saat internette gezinip, yarım saat kadar da kitap okudum, sonrasında kalan sürede mp3 dinledim ama otele ulaştığımda hala %55 şarjı olduğunu görünce inanamadım. Cihaz gerçekten elektrik harcama konusunda cimri. 10 saatlik video izleme tahmini bu sonuçlardan sonra mantıklı gelmeye başladı.

Sonrasında toplantı boyunca gerek ben gerekse arkadaşlarım cihazı internete girmek için kullandılar ve gerçekten hepimiz memnun kaldık 🙂

Dönüş yolunda da iPad’i zevkle kullandım ve gerek ekran büyüklüğü gerekse berraklığına hayran kaldım.

Sonuç olarak her ne kadar Apple’ın saçma sapan kuralları ile uğraşmak zorunda kalsanız da iPad gerçekten çığır açacak bir cihaz. Belki 7 inclik beklenen model daha uygun olabilir, çünkü 10 inc bazen taşıma konusunda sıkıntı çıkartabiliyor.

Bu arada iPad üzerinde geliştirmeye de başladım, kısmetse yakın zamanda yeni iPad uygulamalarımı kullanamaya başlarsınız 😉

Mekansal.com’dan AlperDincer.net’e taşınma

Geçen senelerde Coğrafi Bilgi Sistemleri hakkındaki yazılarımı diğer bir sayfam olan www.mekansal.com/blog altında yayınlamaya başlamıştım. Ama bir süredir 2’si Türkçe, 1’i de İngilizce olmak üzere 3 blog tutmak biraz zor olmaya başladı ve ben de bu sayıyı 2’ye indirmeye karar verdim. Bu nedenle Mekansal.com’daki yazılarımı yavaş yavaş buraya taşıyıp, oradaki blogu kapatmayı planlıyorum.

Bu taşınma sonrası da özellikle web tabanlı CBS ve Google Maps API hakkında yazılara buradan devam etmeyi düşünüyorum. Umarım vakit ayırıp sizlerle faydalı makaleler paylaşabilirim.

Facebook resmi şarkısına kavuştu…

Bu sabah düzenli olarak takip ettiğim sitelerden olan TechCrunch’a gördüğüm bir yazıyı paylaşmak istedim. TechCrunch genel olarak web hakkında gelişmeleri görebildiğiniz, startup’ları tanıtan inceleyen bir site olarak tarif edilmekte.

İlk okuduğumda beni şaşırtan bu yazı, sonradan da düşündürmedi değil 🙂 Yazının başlığı “Okay, Now Facebook Has Officially Made It. They Have A Turkish Music Video” olunca merak ettim ve devamını okudum ve karşıma İsmail YK’nın “muhteşem(!)” facebook şarkısı çıktı 😀 Yazının özetinde biraz ti’ye alarak Facebook’un resmi şarkısına kavuştuğunu ve klibin içeriğini anlatıyor.

TechCrunch’da daha önce de Türkiye ile ilgili haberler çıkmış, bunların içeriği başta YouTube yasağı olmak üzere yasaklamalar ve güvensiz internet olmuştu. Ama artık bu haberler harici de ismimizin çıkmasından gurur duydum!

Türkiye’de ücretsiz yazılım geliştirmek…

Uzun zamandır projeler dolayısıyla günlüğüme yazamıyordum. Bugün bir soluk aldım ve kafama takılan bir konuda yazmak istedim.

Eğer takip ediyorsanız, 1 ay kadar önce iEczane isminde ücretsiz bir IPhone uygulaması geliştirdim ve bunu Türk halkının hizmetine sundum. Elimde bir süre önce edindiğim veri ile insanlara bir yardımım olur mu diye düşünmekteydim. Yani anlayacağınız güzel duygular ile başladım bu işe.

Ama sonra ne oldu? Bir hafta sonra 2-3 yorum yazıldı uygulama hakkında ve bunlar beni şok etti. Neler yazmadılar ki 🙂 “Böyle dandik bir uygulama görmemişler” mi yazmadılar, “Apple’ın böyle uygulamaları neden yayınladığını” mı yazmadılar 😀

İlk başta çok kızdım ama sonra anladım ki Türk halkı böyle 🙂 Üretkenliğin sıfır olduğu ama eleştiriye gelince sanki kendi böyle bir şey üretmiş de çok kolaymış gibi konuşabilen bir milletiz ne yazık ki? Sonra örnekleri düşündüm. Gazetelerdeki yorumlar aklıma geldi önce, sonra TV Haberlerindeki insanların yorumları aklıma geldi ve benim başıma gelen şeyin de normal olduğunu düşündüm. Çünkü millet olarak başta süper ekonomiden anlarız ama nedense ay sonunu getiremezler 🙂 Ya da herkes spordan teknik direktör daha iyi anlar ama teknik direktörler milyon dolarları alırken onlar ne alır? Neyse bu örnekler uzar gider…

Velhasıl, daha önce blog yazarken de başıma gelenler bu ücretsiz uygulamada da başıma geldi. İnsanımız şevk kırmak yerine biraz olumlu yaklaşsa ne olur değil mi?

Neyse Türkiye’de böyle şeyleri yapmak zor zanaat, Allah bizim gibi insanlara sabır versin demekten başka birşey de aklıma gelmiyor artık 😀

Günlüğün yeni hali

Merhaba,

Gerçekten uzun bir süredir yazamıyorum ya da yazmak istemiyordum. İlk günlük yazmamdaki heyecanı kaybetmiştim. Peki bu süreçte hiç mi yazmadım, hayır gene yazdım ama daha az ve farklı sitelerde yazdım. Bu siteler de aslında kendi sitelerim, fakat daha yoğun olarak Coğrafi Bilgi Sistemleri üzerine yoğunlaşmış siteler. (www.mekansal.com/blog ve www.geowebdeveloper.com)

Peki bu kadar zamanda ne ne yaptım derseniz? Ona konuda da kısa bilgi vereyim.

Bu süreçte genel olarak yazılım ile uğraşmak yerine daha detaya girerek CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri – GIS) ve bu konudaki yazılım geliştirme konularında uzmanlaştım. Daha çok web tabanlı CBS uygulamalarına yoğunlaşarak bu konuda uzmanlaştım da denebilir. Google Maps JS API, Openlayers, Ext JS gibi uygulama altyapılarını kullanarak istemci tabanlı Zengin Internet Uygulamaları (RIA) geliştirdim. Hatta bu geliştirdiğim uygulamalarından bir tanesi ESRI DevSummit Uygulama Geliştirme Yarışmasında birincilik aldı. Bu arada uygulama GPL V3 lisansı ile Açık Kaynak olarak www.geowebdeveloper.com/extmap adresinden indirilebilir durumda.

Gene bu süreçte başardığım büyük işlerden bir tanesi de askerlik görevimi tamamlamak oldu. Gerçi bunun için doktorayı bırakmak durumunda kaldım ama üzerimdeki ağırlıklardan biri de atmış oldum 🙂

Peki şu an neler yapıyorum ve burada neler anlatacağım konusuna gelirsek. Şu ara web tabanlı CBS uygulamalarına devam etmekle birlikte işin içerisine biraz mobilite katarak mobil CBS uygulamalarına da vakit ayırmaya başladım. Hatta yakında ilk IPhone uygulamamı da bitirmiş olacağım. Yani durumlar böyle olunca burada genel olarak CBS Uygulamaları ki web ve mobil ağırlıklı konulardan ve gene teknolojiden bahsetmeye çalışacağım.

Umarım eski yazı hızımı yakalayabilirim 🙂